Watchmen Yaratıcısı Alan Moore, Süper Kahramanlar İçin Çocuksu Sevginin ‘Faşizmin Öncüsü Olabileceğine’ İnanıyor

Watchmen’in yaratıcısı Alan Moore, çizgi roman süper kahramanlarına duyulan “çocuksu” sevginin faşizmin habercisi olabileceğine inanıyor. Batman: The Killing Joke ve V for Vendetta’daki çalışmalarıyla tanınan efsanevi çizgi roman yazarı The Guardian ile yapmış olduğu röportajda, kültürümüzün süper kahramanlara olan takıntısıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Moore, çizgi romanların devamlı genç erkekleri hedef aldığına ve asla “yetişkinlere yönelik bir kitap” olmaması gerektiğine inanıyor. Gene de Moore tarafınca yazılan Watchmen benzer biçimde olgun temalı hikayeler hayranların aksini düşünmesine niçin olabileceğinden suçu paylaştığını kabul ediyor. Milyonlarca erişkin Batman filmlerini seyretmek için kuyruğa giriyordu,” dedi Moore, The Guardian’a, birazcık ulaşılabilir benzer biçimde gelen bir sesle. “Zira bu tür çocuklaştırma – daha rahat zamanlara, daha rahat gerçeklere yönelten – bu bir çok süre faşizmin habercisi olabilir.” Son beş yılda tek bir çizgi roman yayınlamamış olan Moore, onlarla “kesinlikle işinin bittiğini” doğruladı. Watchmen benzer biçimde özelliklerin ana akım haline geldiği 1980’leri hatırlıyor. “’Çizgi Romanlar Büyüdü’ diyen fazlaca fazla manşet vardı. Hayır, çizgi romanların büyümediğini düşünme eğilimindeyim. İnsanların alışkın olduğundan daha erişkin olan birkaç başlık vardı. Sadece çizgi roman başlıklarının bir çok nerede ise her zamankiyle aynıydı” diye devam etti. Moore, değişimin, eğer var ise, o kitaplarda tasvir edilen duygusal olgunluğa doğru büyüyen hayranlar olduğuna inanıyor – tam tersi. Röportajın devamında, bir yetişkinin bu tür karakterlere olan hayranlığının iyi mi tehlikeli olabileceğini ve bunun için bir başlangıç ​​olabileceğini kaydetti. faşizm. Bu, ölümüne tartışılan asırlık bir argümandır. Bazıları, süper kahraman hikayelerinin, cemiyet üstünde nihai gücü elinde tutan zalim bir ferdin fikrini temsil ettiğini iddia ediyor. Ötekiler, kötülüğe karşı zaferi temsil eden, art niyetleri olmayan ve hepimiz için özgürlük elde eden Süpermen benzer biçimde kahramanların durumunu sunar. Nadiren hükümetle uğraşırlar ve yaptıklarında, bu itimat eksikliğinden oluşur. Tony Stark’ın icatlarını siyasal otoriteye teslim etmeyi reddetmesine benzer şekilde. Zack Snyder’ın 2016 filmi Batman v Superman: Adaletin Şafağı da bu mevzuyla birazcık uğraştı. Yargılanmak suretiyle mahkemeye çıkarıldığında, {Clark Kent}, yargı sistemi ve cemiyet için bir kırılganlık ve itimat işareti olarak yetkilerini – X-ışını vizyonunu – bastırdı. Sadece Moore değişik düşünüyor benzer biçimde görünüyor. Watchmen yaratıcısı, 2016 ABD seçimlerini ve 2016 Brexit referandumunu süper kahraman filmlerinin seneler içinde kazanılmış olduğu başarıya bağlamaya bile çalıştı. Moore, 2016’da Donald Trump seçildiğinde ve İngiliz halkının Avrupa Birliği’nden çıkmak için oy kullandığında, o senenin en büyük filmlerinin süper kahramanlara dayandığını belirtiyor. Bu, gişe sayıları açısından doğru olsa da, korelasyon nedensellik anlamına gelmez. Ne de olsa süper kahraman filmleri, Trump ve Brexit’ten fazlaca ilkin, son on yılda en yüksek popülaritesini korudu. Bir süper kahraman filminin küresel gişenin senelik ilk 10’unda yer almadığı son olarak süre, Harry Potter benzer biçimde franchise’ların olduğu 2011’deydi. , Transformers ve Karayip Korsanları ülkeyi yönetti. O zamandan beri – 2020 ve 2021’in COVID’den etkilenen yıllarını saymazsak – her yıl ilk 10’da averaj dört süper kahraman filmimiz oldu. 2022’de şu anda üç tane var ve yeni sürümler açısından yıl bitmedi.Ortaklık bağlantıları otomatikman oluşturulabilir – ayrıntılar için etik bildirimimize bakın.

Teknoloji Haberleri